Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sorulara Cevaplar 2!

Resim
Selam! Bugün daha önce de yapmış olduğum bir yazının devamını yazacağım. Bana sorulan sorulara ya da internette bulduğum sorulara yanıt vereceğim. Hadi başlayalım! 1) Hangi şehirde büyüdün? - Diğer blog yazılarımı okuyanlar bilirler bunu. Belli bir şehirde büyümedim. Çünkü sürekli ev değiştirdik. 2) Kendini seversen başkaları da seni sever, deyimine katılıyor musun? - Kesinlikle katılmıyorum. Öyle olsaydı kendimi çok severdim. 3) Başkalarının bilmediği neyi biliyorsun? - Bunu görünce aklıma şu geldi: Su samurları deniz akıntısına kapılmamak için el ele tutuşurlar. 😁😅. 4) Seni daima iyi hissettiren şey nedir? - Bana ait olan şarkıyı dinlemek ve kitap okumak 😊. 5) Hayat hikayenin başlığı ne olurdu? - 'Yaşın önemi yoktu, sevmek için' olurdu sanırım. 6) Hayallerinin konusu nedir? - Hayallerim, geleceğimin iyi olmasını dilemekle geçiyor. 7) Sıfır (hiç değil) ile On (çok fazla) ölçek üzerinde, ne kadar kıskançsın? - Çok kıskanç bir insan değilim. Orta düzeyli

İntikam almak ne kadar doğru? 2 (Gelişme)

Resim
Selam! Bugün önceden yazdığım bir blog yazısının devamını yazacağım. Başlıktan da anladığınız gibi bir gelişme oldu. Diğer blogumu okumayanlar ya da unutanlar için bir özet geçeyim: Bir arkadaşım beni çok seviyordu ve bu sevgisini aşırıya kaçırıyordu. Bende taşınmadan önce kendimi ondan uzak tuttum. O da taşındıktan sonra 3 ay boyunca bana ancak cevap verdi. Barışmıştık ama bana yaşattığı 3 ay için ondan intikam almak istiyordum. Çünkü her şey benim suçummuş gibi olayı benim üzerime yıkıyordu. Ve bu olayda büyük bir ilerleme kaydettim. 3 aydan sonra konuşuyorduk ama birgün mesaj atmıştım ve o da bana ancak 1 ay sonra cevap vermişti. Planım onunla yeniden arkadaş olup sırlarını ifşa etmekti ama buna gerek kalmadı. Çünkü yaptığı büyük bir hata onu hayatımdan silmeme sebep oldu. Bana mesaj attı ve mesaj da şu yazıyordu: 'BlueGirl sana bir şey sormam gerek.' Tabi hemen cevap verdim ve bana sormasını bekledim. Sorduğu soruyu buraya yazamam ama beni cidden şaşırtan bir soruyd

Sanal sevgilere güven olur mu?

Resim
Selam! İlginç bir konu ile yine sizlerleyim. Bugünkü konum: Sanal sevgilere güven olur mu? olacak. Yaşanmış bir olayı anlatacağım. Bu olayı ben yaşamadım ama arkadaşım yaşadı. Onun ağzından anlatıyorum. Sosyal medyayı yeni kullanmaya başlamıştım. Hani şu bir ara baş gösteren 'profil fotoğrafımı beğenir misin?' diyen arkadaşlar varya. İşte onlardan biri de bendim. Aslında o beğeni sayısını yüksek görmek için yapıyordum tüm bunları. Tanımadığım insanlara bile yazıyordum. Yine bir gün yazdım birine işte. O şöyle yazdı, 'Ya bir bitmediniz.' Sinir oldum tabi. Biz kavga etmeye başladık bununla. En sonunda yazdım işte 'Beğenmezsen beğenme!' diye. İşte tam o anda beğendi. Ve bu da yeni bir kavgayı harekete geçirdi. Olaydan sonra canımız sıkıldığında birbirimize yazmaya başladık. İlk başlarda terslesem de alışmaya başlamıştım ona. Her gün konuşuyorduk. Bir gün misafirlere kahve yaparken yazmıştı ne yapıyorsun diye. Ben de söylemiştim kahve yaptığımı. O da ş

Asker kızı olmak

Resim
Selam! Uzun bir aradan sonra yine sizlerle birlikteyim. Bir süredir yazı paylaşmıyordum. Kendimce haklı sebeplerim vardı fakat yine buradayım işte! Çok fazla uzatmadan bugünün konusunu söylüyorum: (yazıyorum yani 😁.) Asker kızı olmak ne demektir? Blogumu takip edenler asker kızı olduğumu bilirler. İçimde anlamsız duygular bırakan bu sıfatı sizlere, hayatımı anlatarak açıklayacağım aslında. Başlıyorum! Kendi memleketimizde doğmuşuz biz. Şanslıyız bir bakıma. Çünkü çoğunlukla asker ailelerinin çocukları, taşındıkları yerde doğarlar. Ablam bunun bir örneği aslında. Doğduktan bir ay sonra babamın görev yerine geri dönüyoruz. Hatırı sayılır (yaklaşık 4 yaşıma kadar oradaydım) bir şekilde çok kalmıştık o yerde. Normalde yılda bir yer değiştirirdik. O dört yıl boyunca (fazla hatırladığım söylenemez ama) hafızamda babam nadiren var. Biz doğduktan sonra bile ancak 15 günlükken görmüş bizi. Hoş, o 4 yıl boyunca yine on beş günde bir, ancak birkaç saat görebilmiş. Bulunduğumuz yerden

O mu? Yoksa bu mu?

Resim
Merhaba! Bugünkü konum: O mu? Yoksa bu mu? olacak. Yani bana sunulan iki seçenekten birini tercih edeceğim. Hadi başlayalım! 1) Pizza mı yoksa hamburger mi?  - Herkese zor gelse de, benim cevabım baştan belli. Tabi ki pizza! 2) Lahmacun mu yoksa çiğ köfte mi?  - Çok zor bir seçim. Ama çiğ köfteyi tercih ederim. 3) Sinemaya gitmek mi yoksa evde film izlemek mi?  - Rahatıma düşkün biri olduğum için evde film izlemeyi severim. 4) Kitap okumak mı yoksa gezmek mi?  - Tam bir kitap kurduyum. Okumayı çok severim 😍. O yüzden kitap okumak diyorum. 5) Giyim alışverişi yapmak mı yoksa kozmetik alışverişi mi yapmak?  -  Alışveriş yapmayı pek seven biri değilim. Kendime yaparsam severim ancak 😁. En çok giyim alışverişini severim. 6) Laptop mu yoksa telefon mu?  - Cevabım baştan belliydi. Tabi ki telefon 😋. 7) Youtube mu yoksa Instagram mı?  - İkisi de çokça kullandığım sosyal medyalar. Ama Youtube'u tercih ederim. 8) Uyumak mı yoksa yemek yemek mi?  - En zor seçim

Film/Dizi/Kitap Önerileri 2

Resim
Bonjour blog alemi! Yine dolu dolu geçecek bir yazıyla sizlerle birlikteyim. Yapmış olduğum bu yazının birincisini diğer bloglarımdan bulabilirsiniz. Hadi, başlayalım! İlk olarak dizi önerileri yapacağım. 1) Doctor Who: Konusu itibariyle kalite akan bir dizi. Diğer dizilere nazaran ilginç bir konuya sahip. Dizinin baş karakteri Doctor Who, kendisini zaman yolcusu olarak tanımlar. Hem polisiye hem de bilim kurgunun yer aldığı bu dizi, izlemeye değerdir. 2) 13 Reasons Why: Son günlerde çok izlenen bir dizi. Konusuna gelirsek: 17 yaşındaki bir lise öğrencisi Hannah Baker intihar etmiştir. Clay Jensen kapısının önünde bulduğu, içinde eski kasetlerin bulunduğu bir kutu bulur. Bu kasetlerde Hannah'ın sesleri mevcuttur. Clay adım adım ölüme yaklaşırken, mısır hazırlamayı unutmayın! 3) Sherlock Holmes: Şehirdeki cinayetlerin peşine düşen Sherlock Holmes ve ev arkadaşı Doktor Watson'un yaşadığı olayları anlatan bir dizi. Kitapları da mevcut. 4) Forever:

Sorulara Cevaplar!

Selam! Bugün bir konuyu tartışmak yerine hem kendinize soracağınız hem de benim yanıtlarımı göreceğiniz bir yazı yapayım dedim. Hadi, neden duruyoruz? İlk sorumuz gelsin! 1) En büyük hayalin nedir?  + Öncelikle en büyük hayalim yaşadığım şehre taşınmaktı. O gerçekleştiğine göre başka bir hayalimi söyleyeyim: Yaşadığım ülkeden farklı bir ülkeye ziyaret etmek! Bir nevi gezi gibi bir etkinlik olsa ve imkanları uygunsa giderdim sanırım. Ama bu uçuk hayallerden başka eski arkadaşlarımı görmek isterdim. Çünkü fazlasıyla özledim onları. 2) Nefret ettiğin 5 şey ne?  + Nefret etmek demeyelim de sevememek diyelim. Çünkü ben nefret edemiyorum. Hepsini yazıyorum; Serçe parmağımı bir yere çarpmak, olaylarda yanlış anlaşılmak, sinirlenince ağlama isteğimin gelmesi, uykusuzluk ve açlık olabilir. 3) Piercing ister misin?  +  Bir sürü yere takılan piercingler var. İstemezdim ama eğer yaptıracak olursam kaşıma yaptırırdım. 4) Özlediğin biri var mı?  + Bu soru çok zor bir soru. Elbette ki var

Mesafeler engel midir?

Resim
Selam! Blogumu genişletmeye karar verdim ve yeni kategoriler açmaya başladım. Şimdilik az olsa da günden güne hem o yerlerde hem de burada yayın yapmaya devam edeceğim. Diğer bloglarım için profilime girip bakabilirsiniz. Profilim açılınca zaten yazdığım blogların ana adları gözüküyorlar. Onlara da bakabilirsiniz. Bugün herkesin yüreğini burkan bir konu hakkında tartışmak istedim. Bugünkü konum: Mesafeler engel midir? olacak. Öncelikle bu başlığı ikiye ayırabiliriz: İki insan arasındaki sevgi, ayrı yerlerde olunca biter mi? İki insan arasındaki arkadaşlık, eski samimi halini koruyabilir mi?  İlk önce birinci maddeyi ele almak istiyorum. Farklı şehirlerde ilişki, çok zor. Eğer iki insan birbirine güvenmiyorsa o ilişki biter. Çünkü sürekli kontrol etme isteği ortaya çıkar ve bu bir süre sonra diğer tarafı sıkar. Güven varsa devam edebilir. Ama bir şart daha var elbette. İki tarafın sadık olması gerekiyor. Ayrı yerlerdeler ve yanında doğal olarak partneri yok. Kendini kaybe

Boş vakitlerinizde/Canınız sıkıldığında neler yapabiliriz?

Resim
Selam! Bugün tartışma konusu yerine işe yarayacağını düşündüğüm önerilerde bulunmayı tercih ettim. Bugünkü konum: Boş vakitlerinizde/Canınız sıkıldığında neler yapabiliriz? olacak. Sizler için hem araştırdım hem de kendi yaptıklarımı derledim. Hadi başlayalım! 1) Bilmediğiniz yerleri keşfedin. Bunu isterseniz yürüyerek, isterseniz de bisiklet sürerek yapabilirsiniz. Yanınızda arkadaşınız olursa daha çok eğlenirsiniz. Bir günlüğüne de olsa tanıdık kişilerden uzaklaşmış olursunuz. 2) Sahip olduğunuz motorlu taşıt veya bisiklete bakım yapabilirsiniz. Tabi bunu yapmak için uygun bir yer gerekiyor. Eğer bu yer mümkünse neden olmasın? 3) Bu önerim kızlar için olacak biraz. İnternetten araştıracağınız ya da kendinizin uydurduğu saç modellerini yapabilirsiniz. Şahsen bunu çok yapıyorum ve çok eğleniyorum. 4) Bu önerim ise yemek yapmayı seven kişiler için. Kendinizi mutfağa teslim edin ve bir yerlere bakmadan kendi tariflerinizi çıkarmayı deneyin. Önemli bir tavsiye: Bunu anneniz e

Sanal arkadaşlara güvenmeli miyiz?

Resim
Bonjour sevgili dostlarım! Bugün yine çoğu kişinin yaşadığı bir durumu tartışmak istedim. Bugünkü konum: Sanal arkadaşlara güvenmeli miyiz? olacak. Aslında hep istemişimdir bir sanal arkadaş. Beni tanımadan, benim kim olduğumu bilmeden hayatımı yorumlaması çok istiyordum. Yaşı falan hiç önemli değildi benim için. Sadece üçüncü kişi ağzından kendimi görmek istedim. Tesadüf mü yoksa bile bile mi yaptım bilmiyorum ama kitap okuduğum bir uygulamada, yazdığı hikayeyi beğendiğim kişiye mesaj attım. Anlık bir karar vermiştim ve şuanda iyi ki vermişim diyorum. Hoş, mesaj atarken çok tereddüt etmiştim, ya yanlış anlarsa diye ama korktuğum gibi olmadı. Sizlere mesajları bırakıyorum. ('-' ile gösterilen benim '+' ile gösterilen o) -Hikayeni çok beğendim. Dilersen arkadaş olabiliriz. Beni yanlış anlamı istemem. Sadece bir arkadaşa ihtiyacım var.  +Bilmem...  +Seni bu kadar yalnız bırakan şey ne peki?  - Birçok olay yaşadım ve bu olayları beni bilmeyen birilerine anlatm