Dostluk, arkadaşlık her şeyi affeder mi?

Selam! Nasıl olduğunuzu bilmiyorum ama iyi olduğunuzu, en azından mutlu olduğunuzu umut ederek bu yazıya başlıyorum. Bugün değineceğim konu en acı veren ve geçmesi biraz zaman alan bir durum. Bugün sizlere soracağım soru:

Dostluk, arkadaşlık her şeyi affeder mi? olacak. 

Her birimiz (en azından çoğumuz) bizim deyimimiz ile 'dost kazığı' tadan insanlarız. Bu pek çok şekilde olmuş ve enkaz olarak bırakılmış, güveni kırık insanlardan biri de benim. Güven kırmayı adet edinmiş insanlar yüzünden güveni kırık olanlar bu yazımı ve beni çok iyi anlayacaklar. Öncelikle başımdan geçen bir olayı anlatayım;

Bu olay daha çok Miki'yi ilgilendiren bir olay aslında. Biz çok iyi ve yakın arkadaşlarız. Okulda ilk tanıştığım kişi o ve ilk güvendiğim kişi de o. Ondan başka arkadaşlarımda var tabi ki. Onlara da güveniyorum. Bir arkadaşım (ona burada Örgülü diyeceğim) Örgülü çok güvendiğim ve yakın dostum olarak kabul ettiğim arkadaşımdı. 

Miki'i birini seviyordu. Bu yeni bir olay değildi, üç yıldır seviyormuş o kişiyi. Bunu herkes biliyor, malum sevdiği kişi de biliyor. Bir gün arkadaşlarımızla konuşurken ( Miki'nin sevdiği kişiye Esmer diyeceğim) Esmer'in konusu döndü sohbette ve Örgülü utandı. Sonra sohbetten sıkıldığımız için biz Mki ile başka yere geçtik. Ona defterimde çizdiğim resmi gösterecekken Miki ağlamaklı oldu ve bana 'BlueGirl sanırım Örgülü, Esmer'i seviyor' dedi. Buna ihtimal bile vermedim. Örgülü öyle biri değildi. Birden Örgülü sadece Miki'yi yanına çağırdı. Beni çağırmadığı için gitmedim. Beş dakika bile geçmeden Miki ağlayarak yanıma geldi. Kesik kesik nefesiyle ' Çıkmışlar... Benim sevdiğimi bile bile sevgili olmuşlar' diyordu. O an yeryüzündeki bütün insanlardan nefret ettim. Ben ihtimal dahi vermezken bunu yapması kalbimde bir sızıya sebep olsa da abar topar Miki'yi dışarıya çıkardım. Hıçkıra hıçkıra omzumda ağlarken ben sinirden yerimde duramıyordum. Nasıl yapardı bunu? Sevebilirdi, gönül bu sonuçta herkese konabilirdi. Ama sevgili olması, en yakın arkadaşlarından birine ihanetti. Miki engel olmasaydı kavga çıkarabilirdim. En yakın arkadaşım ağlarken onu dövmeye hakkım vardı elbette! Fakat kendime sahip çıkıp olayın üstünde fazla sinir patlamaları yaşamayıp konuyu kapattım. 

Böyleydi işte insanlar. Her insan bencil olabilirdi. Ben de bencilim, bunu kabul ediyorum. Bazen annemin sadece benim annem olmasını ister, bazense büyük olmama rağmen eski oyuncaklarımı paylaşmak istemem. Ama asla böyle bir şey yapmadım ve yapmam da. Miki'nin durumunu soracak olursanız, şuanda ikisini de hayatından çıkardı. Artık canı yanmıyor. Çünkü insan, dostlarının kazıklarına alışıyor. 

Size bir itirafta bulunacağım. Ben ne kadar dostlarımdan kazık yemeye devam etsem de onları sevmeye ve onlara güvenmeye devam ediyorum. Bu tam anlamıyla saflık, biliyorum. Ne kadar katı olmaya çalışsam da onlara belli etmeden onları sevmeye devam ediyorum. 'İnsanlık hali' diyorum. 'Belki benden çok sevdi' diyerek onların yerine kendimi koyuyorum. Ve sonuçta hep galip ben olsam da yine de bu duygu devam ediyor.
Size beğendiğim bir sözü paylaşacağım;


Bugünlük benden bu kadar. Sizin yaşadığınız böyle olaylar var mı? Ve siz de benim gibi onlara güvenmeye devam ediyor musun? Yanaklarınıza birer öpücük bırakıp ayrılıyorum. BlueGirl siyahlığa karışır... 😜

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

O mu? Yoksa bu mu?

Film/Dizi/Kitap Önerileri

Sevgiyi takıntı haline getirmek doğru mu?