Arkadaşlıklar biter mi? Ya da ayrılınca eskisi gibi ilerleyemez mi?
Merhaba! Ben üstte de yazdığı gibi BlueGirl. Bu blogun anonim olmasını istiyorum. O yüzden arkadaşlarımın ve kendi adımı sizlerle paylaşmayacağım. Bu blogu aslında yaşadığım sorunları anlatmak ve içimi dökmek için kullanacağım.
Bugün ele alacağım konu:
Arkadaşlıklar biter mi? Ya da ayrılınca eskisi gibi ilerleyemez mi?
Bu zamana kadar bir sürü arkadaşım oldu. Şuana kadar bitirdiğim arkadaşlıklar olmadı sanırım. Ama eskisi gibi yakın olmadığım veya olamadığım bir sürü arkadaşlarım var. Ama bu zamana kadar benim yanımda olan, beni ben olduğum için seven ve beni hatalarımla kabul edip arkadaşlığımız için adeta savaşan bir arkadaşım oldu. Başta belirttiğim gibi onun ismini vermeyeceğim fakat ona burada 'sürmelim' diyeceğim.
Size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Şuanda bulunduğum yerden önce başka bir yerde yaşıyorduk. Bir sürü arkadaşım vardı. Ama taşınacağımızı öğrendim. Bunu en yakın arkadaşıma söylemek o kadar zordu ki. Çok ağladık ve gideceğimiz güne kadar hep mutlu olmaya çalıştık. Bir tane daha beni çok seven arkadaşım vardı. Beni çok seviyordu. Taşındığımızı öğrenince 'Sensiz ben ölürüm' gibi cümleler kurmuştu. Bu söylemleri gidinceye kadar devam etti. Gitmeye bir hafta kala onu kendimden soğutmaya çalıştım. Çünkü son zamanlarda ben gittiğimde kendine zarar vereceğini söylüyordu ve bu beni tedirgin ediyordu. Bir hafta kala ona çok kötü davrandım ve elimden geldiği kadar görüşmedim. Taşınacağımız gün ona her şeyi söylemeyi düşündüm. Çünkü çok üzgün gözüküyordu. Ama söylemedim. Kendine bir şey yapar diye üzülmesine göz yumdum. Taşınırken ağladık. Aslında ben herkes için ağladım. Çünkü çok alışmıştım oraya. O benim için ağladı. Arabaya binerken bana seslendi: ' Son kez sarılayım sana!' diyerek. Sarıldım ve arabaya binip gittik.
Taşınma işlerinden fazla vakit olmuyordu konuşmaya onunla. Ama yine mesajlar atıyordum. Beş kez falan konuştuktan sonra benimle olan iletişimini kopardı. Tam üç ay boyunca benimle konuşmadı. Bense üç ay boyunca hep aradım ve mesaj attım. Çünkü ona gerçeği anlatmak istiyordum. O ise aramalarıma cevap vermiyor, mesajlarımı görüp geçiyordu. Bir gün profil fotoğrafını değiştirdiğini gördüm ve hemen ona mesaj attım. Ve ona her şeyi anlattım. O çok değişmişti. Artık beni sevmediğini söyledi. Bende ona 'benim için ölürdün ya sen. Şuan başkası için yaşamaya devam ediyorsun' dedim. Sözlerim çok ağırdı. Ve kırılıp kırılmaması umurumda değildi. Cevap yazmadı. Sonra 'Karar ver ya arkadaş olacağız ya da sadece anneleri tanışan iki yabancı?' diye mesaj attım. O da bilmiyorum dedi. Tam üç dakika sonra 'arkadaş olalım' diye mesaj attı. Üç dakika... Ben onu üç ay bekledim o bensizliğe sadece üç dakika dayanabildi. Bende kabul ettim. Ama eskisi gibi arkadaş değiliz. Sanırım en son bir hafta önce konuştuk. Mesajları hep ben atıyorum. Onun umurunda değilim biliyorum. Fakat o benim umurumda. Ne kadar takmıyorum desem de takıyorum kafaya.
Sizin paylaşmak istediğiniz veya yaşadığınız sorunlar var mı?
Bugünlük benden bu kadar. Umarım çok sıkılmamışsınızdır. BlueGirl siyahlığa karışır...😜
Bugün ele alacağım konu:
Arkadaşlıklar biter mi? Ya da ayrılınca eskisi gibi ilerleyemez mi?
Bu zamana kadar bir sürü arkadaşım oldu. Şuana kadar bitirdiğim arkadaşlıklar olmadı sanırım. Ama eskisi gibi yakın olmadığım veya olamadığım bir sürü arkadaşlarım var. Ama bu zamana kadar benim yanımda olan, beni ben olduğum için seven ve beni hatalarımla kabul edip arkadaşlığımız için adeta savaşan bir arkadaşım oldu. Başta belirttiğim gibi onun ismini vermeyeceğim fakat ona burada 'sürmelim' diyeceğim.
Size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Şuanda bulunduğum yerden önce başka bir yerde yaşıyorduk. Bir sürü arkadaşım vardı. Ama taşınacağımızı öğrendim. Bunu en yakın arkadaşıma söylemek o kadar zordu ki. Çok ağladık ve gideceğimiz güne kadar hep mutlu olmaya çalıştık. Bir tane daha beni çok seven arkadaşım vardı. Beni çok seviyordu. Taşındığımızı öğrenince 'Sensiz ben ölürüm' gibi cümleler kurmuştu. Bu söylemleri gidinceye kadar devam etti. Gitmeye bir hafta kala onu kendimden soğutmaya çalıştım. Çünkü son zamanlarda ben gittiğimde kendine zarar vereceğini söylüyordu ve bu beni tedirgin ediyordu. Bir hafta kala ona çok kötü davrandım ve elimden geldiği kadar görüşmedim. Taşınacağımız gün ona her şeyi söylemeyi düşündüm. Çünkü çok üzgün gözüküyordu. Ama söylemedim. Kendine bir şey yapar diye üzülmesine göz yumdum. Taşınırken ağladık. Aslında ben herkes için ağladım. Çünkü çok alışmıştım oraya. O benim için ağladı. Arabaya binerken bana seslendi: ' Son kez sarılayım sana!' diyerek. Sarıldım ve arabaya binip gittik.
Taşınma işlerinden fazla vakit olmuyordu konuşmaya onunla. Ama yine mesajlar atıyordum. Beş kez falan konuştuktan sonra benimle olan iletişimini kopardı. Tam üç ay boyunca benimle konuşmadı. Bense üç ay boyunca hep aradım ve mesaj attım. Çünkü ona gerçeği anlatmak istiyordum. O ise aramalarıma cevap vermiyor, mesajlarımı görüp geçiyordu. Bir gün profil fotoğrafını değiştirdiğini gördüm ve hemen ona mesaj attım. Ve ona her şeyi anlattım. O çok değişmişti. Artık beni sevmediğini söyledi. Bende ona 'benim için ölürdün ya sen. Şuan başkası için yaşamaya devam ediyorsun' dedim. Sözlerim çok ağırdı. Ve kırılıp kırılmaması umurumda değildi. Cevap yazmadı. Sonra 'Karar ver ya arkadaş olacağız ya da sadece anneleri tanışan iki yabancı?' diye mesaj attım. O da bilmiyorum dedi. Tam üç dakika sonra 'arkadaş olalım' diye mesaj attı. Üç dakika... Ben onu üç ay bekledim o bensizliğe sadece üç dakika dayanabildi. Bende kabul ettim. Ama eskisi gibi arkadaş değiliz. Sanırım en son bir hafta önce konuştuk. Mesajları hep ben atıyorum. Onun umurunda değilim biliyorum. Fakat o benim umurumda. Ne kadar takmıyorum desem de takıyorum kafaya.
Sizin paylaşmak istediğiniz veya yaşadığınız sorunlar var mı?
Bugünlük benden bu kadar. Umarım çok sıkılmamışsınızdır. BlueGirl siyahlığa karışır...😜
Merhaba, sekmelerimin sırası doğruysa galiba bu ilk yazın. Umarım devamındaki gelişmeleri de yazmışsındır. Dertlerini dökebildiğin ve görüşler alabildiğin bir ortamda yazmak zevkli olsa gerek, yine de biraz daha bizi hikayene dahil edebilirsen okuyucu kitlen konuya daha çok adapte olabilir ve senin düşündüklerini ve hissettiklerini daha net anlayabilir diye düşünüyorum. Bu tabi ki tamamen kötü amaç gütmeyen bir yorum, hatta yazım tarzını eminimki diğer yazılarda değiştirmiş, geliştirmişsindir. Sadece aylar öncesine bir yorum bırakıyım dedim. :) Heh bi de gidebildiğim kadar blog yazılarını okumak istiyorum bugün.
YanıtlaSilİntikam diye başlayan blog yazım bu serinin devamlarıdır. :)
Sil